
NASREDDİN HOCA
1208 yılında
Sivrihisar'a bağlı Hortu köyünde doğmuş, 1284'de Akşehir'de vefat
etmiştir. Türbesi Akşehir'dedir.
İlk
tahsilini doğduğu köyde imam olan babası Abdullah Efendi'den yaptı. Daha
sonra Sivrihisar ve Konya medreselerinde ilim öğrendi. Tahsilini
tamamladıktan sonra babasının yerine köyünde imamlık yaptı. Bu vazifeden
başka kadı yardımcılığı ve medrese hocalığı da yapan Nasreddin Hoca,
tasavvuf ilmini Seyyid Muhammet Hayrani'den öğrenmiştir.
Nasreddin
Hoca, ömrünü insanlara doğru yolu göstermeye hasretmiş, iyilikleri
bildiren, doğruya sevk eden ve kötülüklerden sakındıran bir velîdir. Bu
işi yaparken kendisine has bir üslûp kullanmıştır. Nasreddin Hoca'nın
üslûbu; "Doğruyu bildirirken, cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için
meseleyi halkın anlayacağı bir dil ile gayet manidar lâtifeler halinde
kısaca dile getirmesidir.
Onun
lâtifelerinden her biri hikmet ve ibret dolu birer darb-ı mesel gibidir.
Bu bakımdan onun adına uydurulan edep dışı ve nükteden uzak, bir takım
fıkraların ona ait olmadığı meydandadır. Ancak, ilim sahibi ve bir evliya olan böyle bir zatın, söz konusu sıradan basit fıkraları
söylemediği gayet açıktır.
Nasreddin
Hoca ile Timur Han ayrı asırlarda yaşamış ve birbirlerini hiç
görmemişlerdir. Fıkralardaki Timur Han tiplemesini, o devirdeki zâlim
başka yöneticiler olarak algılamalıyız. Araştırmalar, Nasreddin Hoca'nın
efsanevi bir kişi değil, on üçüncü asırda Selçuklular devrinde yaşamış
sâlih bir Müslüman olduğunu göstermektedir.
Ana Sayfa
|