
Değerli okuyucular,
Ticari olarak iddiasız, ancak yıllardır yapılmakta olan yanlış anlatımların
düzeltilmesine vesile olabilmek için çok iddialı olduğum "Nasreddin Hoca'yı
Nasıl Bilirdiniz?" adlı kitabımı görüşlerinize sunuyorum.
Okullarımızda nerede ise her yıl mutlaka bir Nasreddin Hoca ödevi veriliyor
ki; çok olumlu bir yaklaşımdır. Ancak kaynak kitaplarda genellikle
Hoca'nın kimliği ile uyuşmayan birçok fıkralarla karşılaşan
öğrencilerimiz, hocalar ve velîler hakkında yanlış bilgiler ediniyorlar.
Nasreddin Hoca 1208 – 1284 yılları arasında yaşamıştır. Günümüze kadar
yapılan tüm araştırmalarda, ilk yazılı metnin 16. yüzyıldan sonra ve 30
fıkralık bir kitapçık olduğu, yâni ölümünden yüzyıllar sonra kaleme alındığı
görülmektedir. 1840 yılından sonra yazılan eserlerin sayıları ise
yüzlercedir. Dolayısıyla geçen uzun zamanın tozlu raflarında kalan
fıkraların temizlenip kullanılabilir duruma getirilmesi kaçınılmaz bir görev
olarak ortada durmaktaydı.
Kitabımın başında Nasreddin Hoca'nın bir sayfalık tanıtımını yeterli gördüm.
Yayınlanmış ciddi eserlerde çok değerli inceleme ve tanıtım yazıları var.
Temmuz aylarının ilk haftalarında yapılmakta olan Nasreddin Hoca
şenliklerinde gönlüm istiyor ki, "değerli bir mümin, âlim, fâkih, hoca ve
evliyâdan olan" Nasreddin Hoca,<menfaatçi, çıkarcı, aptal, bön
adam, hırsız, edepsiz, hayâsız, münafık vb.> olarak topluma takdim
edilemesin.
Değerli okuyucularımdan, Velî Nasreddin Hoca'mızın asli kimliği ile
tanıtılması çabalarıma yardımcı olmalarını arzu ediyorum.
Erdinç Babacan
Ana Sayfa
|